Mart & Mars & Marş Martenitsa & Baba Marta

Baharın başlangıcı Mart ayı neleri temsil eder, döngüyü nasıl başlatır?

20 Mart’a kadar Güneş balık burcunda seyrederken, 21 Mart ilkbahar ekinoksu ile Güneş Koç burcunda seyrine başlar. Koç burcu astrolojide ateş elementinin öncü niteliklerini barındırır. Zodyak kuşağı da, kahramanın yolculuğu da Koç burcunun enerjisiyle başlar. Koç burcunu Mars gezegeni yönetir.

Mart ayı adını Mars gezegeninden alırken, en eski Roma takviminin ilk ayı ise Martius’tur. 

Martius ayı soğukların sona ermesiyle savaş sezonunun başlangıcını temsil eder ve festivallerle kutlanır. Marş kelimesiyle bağlantılı olan Mart yine adım atmak, harekete geçmekle bağlantılıdır.  Eski Roma’da takvim başlangıcı ve yeni yılın başlangıcı olan Mart ayı, sonrasında takvimlerde yapılan düzenlemelerle yılın üçüncü ayı olarak kendisine yer edinir.

Doğadaki döngüler üzerinden okuma yaptığımızda kışın sona ermesi, yerdeki karın kalkması, tohumların uyanması, ağaçların tomurcuklanması, ekim dikim zamanı, doğada bahar ve ekinoksla gelen hareketlenme ve uyanışı Eski Roma döneminde senenin başlangıcı olarak kabul görmüş. Koç burcu nitelikleri başlatma enerjisini temsil ederken, Mars gezegeni eylemi, harekete geçmeyi ve bir yanıyla da savaşı temsil eder. O zaman Koç mevsiminde Mart ayında hareketleniriz, kuvvetleniriz, güneş daha da yüzünü gösterdikçe daha çok dışarı çıkmak, daha çok şey yapmak isteriz. Doğanın uyanışı gibi bizler de onun bir parçası olarak hareketlenir ve neşeleniriz. Göçmen kuşlar da Mart ile birlikte yeniden ısınan topraklara geri dönerler. 

Mart ayı hareket getirir, devinim getirir. Mars gezegeni kırmızı ile sembolize edilen kızıl bir gezegendir. Yine kırmızı eylemin, harekete geçmenin, bir yanıyla da köklenme ve aidiyetin rengidir. 

Doğanın bu uyanışını kutlayan hepimizin bildiği, günümüzde de devam eden bir gelenek var. 

Martenitsa, Marteniçka, Baba Marta (Marta Nine)

Tüm balkanlarda yaygın olan bu gelenekte; birbiri etrafına dolanmış kırmızı beyaz yün iplerden yapılmış bileklikler 1 Mart günü hediye edilir- alınmaz- ve dilek dilenerek bileğe takılır. Mart sonuna kadar bilekte kalan ipler leylek veya kırlangıç görüldüğünde çıkartılır ve bir bahar dalına bağlanır. Böylece dileğin kabul olduğuna ve gerçekleşeceğine inanılır.

Buradaki gelenekte yine güneşin döngüleri, astrolojik olarak zodyak kuşağının yeniden başlaması, Mars ile devinim ve hareketin başlaması göçmen kuşların eylemine de bağlanarak bahara güzelleme ve kutlamadır. Hurafeden ziyade baharı simgeleyen ve kutlayan nitelikte çalışır. 

Her şeyin birbiriyle ne kadar bağlantılı ve her sembolün bir anlamı olduğunu yeniden hatırlatmak için bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Hermes’in meşhur sözüyle bitiriyorum.

“Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o vardır.“