top of page

Sembolizm ve Astrolojide Iskalanan Nedir?

  • Yazarın fotoğrafı: Ayşegül Çallı
    Ayşegül Çallı
  • 23 Tem 2024
  • 2 dakikada okunur

ree

Bu dolunay yazı yazmadım, sizlerle herhangi bilgi paylaşmadım. Aman başımıza neler gelecek gibi mesajlar da aldım.


Semboller ve astroloji ile ilgili çok yanlış anlaşılan, ıskalanan bir konu var.


Zaman deneyimler getirir ve biz onu yaşarız.

Buradaki zamanı göstergelerden okuyabiliyor olmamız bu göstergelerin bizim tepemize çöken musibetler olduğu anlamına gelmez. Her konudan Merkürün Retrosunu sorumlu tutamayız, ama zamanın niteliğine dair nasıl bir deneyim getireceğini anlarız. Yaşanacakların önünde duramayız.


Her birey kendi iradesi ve özdeneyimi çerçevesinde yaşamda yürür. Bazen çok zorlu bir zaman göstergesi bir başkası için hayatında iyicil bir dönüşüm yaratabilir. Pandemi döneminde birçok kişi sevdiklerini kaybetmişken birçok kişi de evin, yuvanın, ailenin önemini idrak etti. İş, mevki, para-pul, kıyafetten öte değerler olduğunu anladı. 


Zamanı okuyabiliyor olmak, olacakların önüne geçebileceğimiz anlamına gelmez. Bizler zamandan büyük değiliz. Zaman hep vardı ve var olmaya devam edecek. Bizlerse zamanın içinde derede yüzen balıklar gibi yolumuzu arıyoruz. 


Neden popülist başlıklar atmıyor, neden burçlara göre yorumlar yapmıyorum. Neden her güneş merkür kavuşumunu dua dilek günü gibi duyurmuyor, neden ritüeller vermiyorum. Neden zamana dair bilgileri bu koca örüntünün sadece bir köşesinden işimi geldiğince çekip almıyorum?

Siz nedenini anladınız bile.


Zaman akar, olması gereken her zaman olur. Konu şu ki bizler suyla beraber mi, akıntıya karşı mı yüzüyoruz. Astrolojik, sembolik göstergeler olmadan da zamanı getirdiklerini okuyabilir, kalp sesimize göre yolumuzu bulabiliriz. 


Yaşamın getirdikleri ile yaratılan modern toplumun sorumluluk gibi gözüken zorunlulukları kesiştiğinde bizlere öğretileni yapıyoruz. Sadece akıl yoluyla geçerli olana yürüyoruz. Bazen de hep en iyisi bizim olsun istiyoruz. İyi ne demekse? 


Yaşam hep denge meselesi.


Şimdiye kadar yolu kendisine söylenen şekilde yürüyenler, içeride kocaman bir boşluk hissedenler, yaşamınız siyah beyaz bir ekrana mı döndü? Kendinizi nerelere götürürseniz götürün, nerelerden ne kıyafetler giyerseniz giyin içi boş bir kabuk gibi mi hissediyorsunuz? Doğa ve varlığın rengarenk dünyasını keşfetme zamanınız gelmiş demektir. İç dünyan yeşerdikçe deneyimine de yansıyacaktır. 

Anlam hiç bir zaman dışarıda olmadı, biz onu hep içimize kapalı bir kutuda taşıdık.

Şimdi o kutu açılıyor.

Nasıl?

21 Ağustos’ta Temel Seviye Tarot Eğitimi ile semboliklerin dünyasına, kollektif bilinçdışından günümüze aktarılan insanlığın mirasına açılan kapıyı aralıyoruz. İnsan hep aradı, hep aradı ve sonunda sembollerle nesillere ve yeryüzüne bu bilgileri bıraktı. Bu yolculuğa çıkmak isteyenler benimle aysegul@aysegulcalli.com adresinden iletişime geçebilir.


Yorumlar


Yazı: Blog2 Post
bottom of page