Doğru Eylem-Samma Karmanta & Sokak Hayvanları Yasası

Hepimizin deneyimlediği gibi zamanın getirdiklerini yaşıyorum. Semboller, astroloji ve diğer tüm ilimler görebilmem için işaretler bıraksa da olanları yaşamaktan başka bir şey elimden gelmiyor.

Zaman bize nitelikler, olaylar sunarken bizim bu nitelikleri karşılarken seçtiğimiz eylemler yolumuzu belirliyor. Düşüncelerimiz, konuştuklarımız, konuşup yapmadıklarımız değil. Söylenmeler, maalesefler, vah vahlar, hayıflanmalar hiç değil.

Sistem deneyim alanında eylemle çalışır. Bir niyet veya isteğimiz varsa bunu destekleyen eylemlerde bulunmadığımız da niyetimiz sepetten aşağı düşer. Çünkü attığımız adımla bunu desteklememişizdir.

Yaşamdaki acı ve ızdırabı görüyorum.

Yeryüzünde devam eden savaşları, hayvanlara zulmedenleri, onları öldürmeyi meşru kılacak yasalar çıkartanları, toprağına ihanet edenleri, tohumları tekele bağlayanları, bizleri bizsiz ve özsüz bırakanları. Sokak köpeklerine ilişkin yasanın oylamasına katılmayan, meclise teşrif etmeyen seçilmiş vekilleri. Bu tasarıyı savunan, meşrulaştıran herkesi görüyorum. Bu konuyu hem vicdani hem de sembolik olarak değerlendiriyorum kendi içimde. Köpek sembolizmi sadakati ve koşulsuz sevgiyi, korumayı da içinde barındırırken bu yasa bu topraklara ihanet ve sevgisizlik getirecek. Sembollerden ötedeyse yaşamdaki samimiyet ve vicdan meselesi var.

Asıl soru bu acının karşısında ne yapmayı seçiyorum, yaşamda eylemlerimle hangi niyeti çapalıyorum?

Hayvanlar için resimler koyan, öfkesini paylaşan bir çok kişi gördüm, öfkelenmeden fikrini yazan da. Herkesin duygularla başa çıkma şekli bambaşka. Yazdıklarımız bir yana neler yapıyoruz ona bakalım? Yolda yürürken yerde ölü bir kedi- köpek gördüğünde onu orada bırakıp geçip gider misin mesela? Arabayla geçerken durup almak yerine etrafından zig zag yapıp vah vah deyip yoluna devam mı edersin? Benim köyümde insanlar böyle yapıyor.

Köpekleri zehirleyenler var, ben kendi köpeğimle yürürken bu çok korkutucu diyen var, bu seni düşürür, ısırır, bu sahibini yer diyenler var. Onlarca kişinin oturduğu buraların en kalabalık ana caddesinde yerde saatlerce ölüsü beklemiş kedinin etrafından dolanıp gidenler var. Ellerini kirletmek istemeyen bu kalabalık eminim ki klavyede tam bir silahşör, en azılı savunucu olabilir. Konu eyleme geldiğindeyse görmezden gelmeyi seçebilir.

Devlet organizasyonu içerisinde çözülmesi gereken bir konuyu halk çözemeyebilir. Bizlerin yapabileceği ve yapamayacağı şeyler var. Sokaktaki tüm köpekleri bireysel yapılanmayla sahiplenip kısırlaştıramayabiliriz. Meclisten geçen yasayla ülkece şahit olacağımız olaylar ve bunların ülkeye köpek sembolü üzerinden getirecekleri içinden geçeceğimiz zorlu bir deneyim olacak. Elimizden protesto etmek, imza toplamak dışında çok da bir şey gelemiyor.

Peki çok küçük ölçekte sokak aralarında hayvanlarla yaşanan olaylarda nerede durmayı seçiyorsun? Hangi eylemde bulunuyorsun? Eylemini bir sonuç veya koşula bağlı olarak mı yerine getiriyorsun, yoksa saf niyetle mi yapıyorsun?

Budist öğretinin temelini oluşturan “Dört Yüce Gerçek” ten dördüncü gerçek Magga der ki;

“Acıların sona ermesinin yolunu Sekiz Basamaklı Asil Yol gösterir.”

Sekiz basamaklı asil yolun dördüncü basamağında

“Doğru Eylem — Samma Karmanta” yer alır.

Bizleri doğru eyleme taşıyan yol ise, doğru görüş, doğru niyet ve doğru sözden geçer.

Yaşanacakların önünde duramadığımız zamanlarda koşullardan bağımsız kendi küçük yaşamlarımızda geliştirdiğimiz, doğru görüş, niyet, söz ve eylemler bizlerin kendi yolumuzu bulmamıza yardımcı olur. Doğru görüş ve niyetle gerçekleştirilen eylemler hem bizlerin hem de bütünün yolunu hafifletir.

Söylenmek ve şikayet etmek, adım atmamak bizlere ataletten başka bir şey getirmez.

İçinde bulunduğumuz ve bizi bekleyen süreçleri hafiflikle deneyimleyebilmemiz niyetiyle. Kalbimizdeki vicdan ve sevgi dolu ışık hiç sönmesin.

Om

Saha navavatu

Saha nau bhunaktu

Saha viryam karavavahai

Tejasvi nav adhitam astu

Ma vidvisavahai

Om santih santih santih

Birlikte korunalım

Birlikte beslenelim

Birlikte coşkuyla, yüksek enerjiyle çalışalım

Çalışmalarımız aydınlatıcı, etkili olsun

Aramızda husumet olmasın

*Taittiriya Upanishad