Denizatı Sembolizmi

Denizatının atası, mitolojide denizler tanrısı Poseidon’un arabasını çeken “Hippokampoi”lerdir.

Hippos- At, Kampos- Deniz Canavarı demektir.

Poseidonla ilişkilendirilen denizatları kıyıya vurduğunda, balıkçılar denize kupalarda şarap bırakıp Poseidon’a ikramda bulunurlarmış. Günümüzde de denizatlarının Hippokampoilerin yavruları olduğuna dair inanış devam etmekte.

Bir başka bağlantı ise bedenlerimizde.

Hepimizin limbik sisteminde- sürüngen beyninde- yer alan, bellek, hafıza, uzay zaman içinde yön- yol bulma, duyusal güçlenme ve duygusal tepkileri yönetmekten sorumlu olan hipokampüs de ismini denizatına benzer şeklinden alıyor.

Poseidonun atları, denizlerin suyun bilgisine hakimken, bedende duygu ve duyularla ilgili olan kısma bu ismin verilmesi de harika bir eşzamanlılık ve evrensel sembolizm örneği.

Su elementi duygularımızı sezgilerimizi içeride olan biteni yer yer dürtülerimizi de anlatır. Su ise evrensel bilginin kaynağı ve koruyucusudur. Bu nedenle halk arasında yaygın olan dilekleri kağıda yazıp suya bırakmak, bazen de rüyayı suya anlatmak, evrensel bilgiyle bireydeki bilginin birleşmesini, kolektifle bağ kurmayı sembolize eder. Ayrıca su nötrleyen, yıkayan temizleyen, arındıran temiz ve saf kalanı da temsil ederken hep akar gider, çabasızca yolunu bulur.

Gelelim günümüzdeki denizatlarına.

Denizatlarının çengele benzer tek bir uzuvları vardır, diğer balıklar gibi bir kuyruk yapısına sahip olmadığı için çalkantılı bir durumla karşılaştığında çengelini denizin dibinde bir bitkiye dolayarak çapa atar. Bu dışarıdaki yıpratıcı koşullara karşın sabırla savrulmadan bulunduğumuz durumu koruyabilmeyi, köklenmeyi anlatır bize.

İki gözü ayrı hareket edebilir, bu da olayları farklı açılardan da görebilmeyi temsil eder.

Denizatları tek eşlidir. Burada kadın ve erkeğin paylaşımı ve birlikteliğin uyumu sembolizmi yatar.

Eşlerini seçmek, çiftleşmek için gün doğumları ve günbatımlarında bir araya gelirler. Eşlerden birisi öldüğünde geride kalan yas sürecine girer.

Doğada dişiler hamile kalırken denizatlarında bu durum tam tersidir. Çiftleşme sırasında dişi yumurtaları erkeğe aktarır, döllenme erkekte meydana gelir. Erkek denizatları hamile kalır, bebeklerini taşır ve doğurur. Doğadaki süregelen döngünün dışına çıkabilmiş olmaları; bize başka ihtimalleri, bildiğimizin ötesinde yatan potansiyeli gösterir.

Acelesi olmayan, dışarıda her ne olursa olsun sabırla köklenmek isteyen, kalıcılık, güvenlik ihtiyacı duyduğunuz yerlerde bu sembolü kullanabilirsiniz.

Evlilik birlikteliklerde, sorumlulukların adilce paylaşılması, ilişkide uyum ihtiyacı duyduğunuzda, evdeki eril ve dişil dengelerin köklenerek uyumlu bir şekilde çalışmasını istediğinizde bu sembolü ikili olarak kullanabilirsiniz.

Tek başına kullanımda eril enerjiyi sembolize eder ve sembolü kullanan kişinin daha fazla sorumluluk almasına sebep olur. Kullanıldığı mekana eril enerjiyle birlikte eylem enerjisini de getirir. Dükkanında kullanıyorsan mekanın hareketi, müşterisi artar.

Köklenmekte zorlanan, işinde, ilişkisinde süreklilik ve kalıcılık arayanlar için kullanılabilecek harika bir semboldür.

#denizatı #sembolizm