top of page

Samhain & Hallowen & Balkabağı

  • Yazarın fotoğrafı: Ayşegül Çallı
    Ayşegül Çallı
  • 31 Eki 2021
  • 2 dakikada okunur

ree

Kutlanan tüm özel günlerin kökeni doğanın döngüsü ve insanlığın doğayla kurduğu ilişki üzerinden şekillenir.


Bugün Hallowen / All Hallow/ Cadılar Bayramı olarak bilinen 31 Ekimi 1 Kasıma bağlayan bu özel gecenin kökeni de yine doğanın döngüsünden beslenir.


Güneş Başak burcuna geçtiğinde hasat başlar, kışa hazırlık yapılır. Kasım ayında Güneş Akrep burcuna geçtiğinde ise artık kış kapıya dayanmış, yapraklar solmuş, çürüme başlamış, doğa yeniden doğabilmek için ölmeye başlamıştır. Bu karanlığın başlangıcı aynı zamanda Kelt ve Germen topluluklarında yeni bir döngünün başlangıcıdır ve yılbaşı olarak kabul edilmiştir.

İşte bu ölümün başlangıcı Samhain olarak da bilinen ve Soven olarak okunan bu özel gecedir. Kökeni Paganizmde, Kelt ve Germen topluluklarında görülür.


Bu özel gecenin ardından kış başlar, insanlar soğuyan havayla evlerine kapanırken, toprak uykuya çekilir. Samhain mevsimsel olarak karanlığın ve daha soğuk günlerin kapıda olduğunu gösterirken Akrep semboliği üzerinden ölülerle de ilgilidir.


Germen ve Kelt topluluklarında yılın başlangıcı kabul edilen bu gün gelecekteki ışığın habercisi olan karanlıktır ve ruhların bayramıdır “all hallow” da tüm kutsallar veya azizler olarak çevrilebilir.


Paganizmde insanlar doğanın döngüsüne direnmek yerine doğayla uyumlanıp sürekli devam eden bu devinime ayak uydurmuşlardır.


Ölümü ve bitişi sembolize eden bu gecede ölülerle diriler arasındaki perde incelir. Bu nedenle bu günlerde insanlar kaybettikleri yakınları adına sunaklara içecek ve yiyecekler koyarlar. Yine bu nedenle Meksika’daki ölüler günü de aynı tarihlere denk gelir.


Özünde tüm toplumlar bir bitişi ve bitişin ardından gelecek olan ışığı kutlarlar.

Bu kutlamanın yanında kaybettikleri sevdiklerinin ruhlarını onurlandırırlar.


Doğanın bu yeni döngüsü hepimiz için kutlu olsun


Peki, Samhain& Hallowen’da neden balkabağından lamba yapılır?


İrlanda’dan gelen bu gelenek, Amerika’ya da göçle gelen İrlandalılar tarafından taşınır, böylece tüm dünyada Hallowen ve balkabağı özdeşleşir.


Hikayenin kahramanı “Cimri Jack – Stingy Jack” üçkağıtçı bir adam olarak bilinir. Bir 31 Ekim gecesi Jack Şeytanla bir bara gidip içer. Sıra hesap ödemeye geldiğinde uyanık Jack, Şeytanla bozuk paraya dönüşüp dönüşemeyeceği üzerinden son bir içki için iddiaya girer. Şeytan iddiayı kabul edip bozuk paraya dönüşür. Uyanık Jack ise bozuk parayı el çabukluğu ile cebindeki gümüş haçın üzerine atar böylece Şeytan bozuk parada hapis kalır. Jack ise pazarlık yapıp Şeytandan 10 yıl boyunca canını istemeyeceği garantisini aldıktan sonra onu serbest bırakır.


Bundan 10 yıl sonra Jack yeniden yolda Şeytana denk gelir. Şeytan tam onun hakkından gelecekken Jack yeniden uyanıklık edip “Tamam seninle gelirim ama önce bana şu ağaçtan bir meyve getirir misin?” der. Hiçbir şey kaybetmeyeceğini düşünen Şeytan hemen ağaca atlar. Bunun üzerine Jack ağacın gövdesini yeniden haçlarla donatır ve yeniden Şeytanı kandırıp bu sefer ağaca hapseder. Pazarlık sonucu Şeytan, Jack öldüğünde onun ruhunu almayacağına söz verip yeniden serbest kalır.


Tüm bunların ardından nihayet bir gün Jack ölür ve Cennetin kapısına gider. Fakat hayatı boyunca dürüst olmadığı için Cennete kabul edilmez. Mecburen Cehenneme başvuran Jack’e Şeytan yıllar önce verdiği sözü hatırlatarak onun ruhunu kabul edemeyeceğini söyler.

Ruhlar aleminde onu kabul edecek yer bulamayan Jack ne yapacağını sorduğunda, Şeytan ona geldiği yere geri dönmesini söyler.


Dönüş yolu rüzgarlı ve karanlıktır. Jack, Şeytandan en azından yolunu bulmak için ışık vermesini ister.


Şeytan son bir iyilik yapıp ona cehennem ateşinden bir parça verir.

Jack ateşi oyulmuş bir turpa yerleştirir ve dünyaya geri döner. O günden beri Jack’in yolunu kaybetmiş bir ruh olarak dünyada yaşadığına inanılır.


Balkabağından oyulan lambalar ise Jack’in feneri adını alır.


Dilden dile aktarılan bu hikaye ile her 31 Ekim gecesinde yeryüzünde başıboş gezen ruhları uzak tutmak için oyulmuş balkabağından lambalar camların önüne, kapıların önüne yerleştirilir. Gece sokağa çıkanlarsa korkutucu kostümler giyer.


Yorumlar


Yazı: Blog2 Post
bottom of page